Önce bir temas duyarsınız, hiç fark ettirmeyen, kuşkulu, anlık bir temas. Bunu giderek yayılan bir sıcaklık izler. Sonra acı. Gitgide artan bir acı…
İnsanın en çok canını yakanlar, hiç beklemedikleridir. Kâğıt kesikleri gibi.
(Sırrı Süreyya Önder)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
BAHÇEDE ALTIN SARISI SAÇLAR: Bir Macara Hatıratı
BAHÇEDE ALTIN SARISI SAÇLAR: Bir Macara Hatıratı “Annesi Erken Ölen Çocuklar İçin” Rüzgara koyu renk bir elbiseyle çıkmış ağacın, dallar...
-
Boşluğa bağırıyorum, çığrından çıkmış uzun koridorlara. Beyaz ve sonsuz yollara bağırıyorum. Olmasını istediğim düzenin hiçbir zaman olmayış...
-
Tane tane sevdiğim şehirden iki güzel geçti. Dün fatihin vatan caddesinde çiçeklerle birlikte yanımda bir güzel, öbür güzele gider iken içim...
-
-Alaçatı notları- Denizin uçsuz bucaksız izlenebildiği, suyun sükunetle hemhal olduğu, karşı kıyılarda dağların siluetinin bir resim tabl...
İnsanın en çok canını yakanlar, hiç beklemedikleri midir? Öyledir herhalde. Ama canının en çok kağıt kesiğinden yanacağını kestirir gibi geliyor bana kişioğlu. Ne de olsa elinden düşürmediği o kağıt değil midir?
YanıtlaSilama sahiden de elime kesen kağıt parçalarından hiç beklemem ben o acıyı:)
YanıtlaSilher seferinde "hay aksi" der, dert yanarım. ahh benim narin derim:)
Ah sizin narin deriniz değil de ah sizin unutkanlığınız mı demeli yoksa?
YanıtlaSila h h benim narin unutkanlığım...
YanıtlaSil:)