5 Kasım 2010 Cuma

Bahar Metinleri 1

Kelepir sevinçlerle oturulan koltuklarda dirsek çürüten söz yarışçıları vardır.
Hazin sonları, durulmuş kalabalıkları, kavga eden sessizlikleri yazan ellerin
Tırnak geçirilmiş kaç vukuatı vardır kim bilir?

Acizliğime ver, gözlerim kamaşıyor denize bakışlarından,
Acizliğime ver, donuk bir ırmak gibiyim yıllardır,
Acizliğime ver, aşk kokusundan sarhoş olmamı.
Kelepir sevinçlerimle oturuyorum koltuklarında hayat salonumun.
Yinelenmekten usanmış bedenlerin, takati kalmamış kollarına sere serpe
Koştururcasına yürüyen küçük yavru ceylanlarımdan da bahsetmeyeceğim
Annem acayip irkiliyor, karanlıkta yürümemden.

Dün gece tamamlanmamış rüyalarımdan birine uyanıyorken,
Haddini aşan ruhumun zıddına dönen benliğine
Kibrit çakan vahyin, yangınını görüyordum.
Yusuf diye yırttığım gömleğin, hiçbir ölümü tamamlamadığının şahidi olan ben
Kara ellerimin beyaz düşlerinde yeşil yeşil inliyordum.
Ki zamanın bir insana ne kadar dar, diğerine ne kadar geniş göründüğünü
Bir bebeğin yüzündeki çizgilerde sezinliyordum.

Un ufak oluyorum tanrım,
Tanrım un ufak. Oldum.

Öyle değil miydi o metin?
-Hayır koca bir bahara çoktan son verilmiş. Kış kış.


Rabia Görmüş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GELEN MESAJ

Uzunca zamandır işlediği nakışı sehpanın üzerine bıraktı ve telefonuna gelen mesaja baktı. Yüzü ekşi bir tat almışçasına büzüştü ve kendin...