19 Mart 2021 Cuma

KAMBURUMDA ACIYAN & RABİA GÖRMÜŞ

 

KAMBURUMDA ACIYAN & RABİA GÖRMÜŞ

Kamburumun içinde irin
batan ağrının ağırlığı
gün yüzüne çıkan bilinmezlikler ve sabahın erliği
bekçi gibi tüm dertleri ve hatta yok yok
sabahın ermişliği ve beyaz ve mavi
griyi koymadım kamburuma ve
o kız beni sevmedi diye
yutkunurken batan
-batar çünkü-

kalabalıktan sıyrılmak istediğim gün
beni kalabalığın içine fersah fesah çeken
bir gün kalabalıkta kamburumla dertleşirken
istediğim bir lekenin oradan gitmesi gibi
sıyırdım gümrah ırmaklardan geçer gibi
teri alnımdan
-yorgunum çünkü-

Kamburumun tepesinden aşağısına bir sızı
boylu boyunca bir göz gezinir gibi
ellerimle yetişebildiğim kederlerimi
.sevdim, sevinsin istedim, sıcaklık iyi
kabul etmekten ve teşekkür etmekten gelenleri
görmedim, gözlerim gezinirken su
-içim yanar çünkü-

Ağırlık ve telaş,
insan yüzü ağırlığı
konuşamadığımda yüzüme bıçak
ifademe bir bıçak saplanır, anla!
ben keskin sözlerden ve keskin insanlardan
kamburumdaki irine uzanırım
-acır çünkü-


o kız beni sevmedi diye,
batan, yutkun bir sabah
terden gümrah bir ırmak
yorgunluk bir kış uykusu
su gözlerimde gezinen bir serinlik
yanar, içimde bir alev doğrultusu
kamburumda irinin büyümesi
acıyan yanlarıma darbedir bıçak.

 

09.03.2021

 

16 Mart 2021 Salı

AĞRIYAN PAZARTESİ & RABİA GÖRMÜŞ

 AĞRIYAN PAZARTESİ

Bir güzel pazartesi çiçeklerinle
gittin, yarım bir cümle bırakıp geride
solgun bir iz bıraktı öptüğün yerler
ötekilerden ayrılan buzlu son
içimde fren sesi ve gaz ve şarampol
hızla durdum, dudaklarımda son sigaran
pekiştirilmemiş bir masalı yeniden
bir masaldan çıkıp yeniden
arzusunda birikmiş bir son yeniden
verdiğin gazetelerden ayrılık mısraları seçer gibi
baş harflerinden yollar döşedim, acıma.
son sigaramda buzdan bir masal.
masaldan çıkıp geriye uzanan pazartesi
bir bir tünedi geçmişin duvarlarına
acım bir bir ağıt
ağıttan kaleler, koşar gibi yamacıma

acım, bir pazartesi, sanki hiç olmamış gibi
kaldırımlardan ayağına takılan taşın öfkesi
solgun izlerinden getirilmemiş sevinçlerin hengamesi
acım, bir söğüdün hiç rüzgar görmeyişi
acım, halsiz bir cümleden çıkamamış son kelime
acım, masalın son sigarası.

Bağırıp yeniden, bir mart soğuğuna teslim olan cümle
kazası kılınmamış bir cümlenin un ufak olmuş hali
güneş tüm ihtişamıyla buza ayak sürüyor
varlığım tüm ihtişamıyla fren sesine teslim
şarampol bir mesken oluyor, saçlarıma
uyum, bir sesin iniltisinden dudak izi
ellerimden saçlarıma hıçkırık serpintisi
acıma baktım, bedenimin kar kıyametliğine
sürgün edilen bir pazartesi
gittin, bitti ağrılarımın sana uzanan iniltisi.
bittin, gitti masalımın sana kurulan son cümlesi.

 

15.03.2021

Nar Ağacı Güzellemesi

İçimdeki acıyı tanıyorum. Uzun yıllardır içime çöreklenmiş olan o büyük acıyı. Kirpiklerimin enstrümanımın telleri gibi titreştiği o büyü...