Dayan dizlerim...
Bayram telaşında dizlerim ağrıyor...
Kalbimin ağırlığını unuttum a h h
kol geziyorsun rüyalarımda
yığılasım geliyor toprağa
tutuyorum nefesimi, olmuyor.
bak şimdi o ezgiler geri çağırıyor bizi
kızıldeniz, ne zaman insan uslanacak
"şahın taçlısını terkettiği gibi" bir his kaplıyor içimi
terkediliyorum, boğuşuyorum boşlukla.
kulağımda ömer'in sesi, fonda benimsediğim mazim.
"tekrar yürüt"
ben sonsuzca satır başı yapayım
yazgımız değişmeyecek, İstanbul o eski ist. an. bul.
beni sana yazmayan duvar yazılarına
kelle paça,işkembe, gözyaşı
ahh bak mihrimah doğruluyor, süleymaniye ağlamayacak
"gel yine geçelim kızıldenizden"
Allah aşkına.
Allah. Tek. Teşrik. Tekbir.
Sevgilinin gölgesi miydi sevgisine sarılmadığım dünya mı uzak olan?
Beni kıblemden alıkoyan herşeyi önümden çek rabbim.
Rabbim sen sev, yoksa düşer dizlerimikaybederim.
Ruhumu senden alıkoyan her şeyden uzak et.
yoksa, dediğim gibi, sen daha iyi bilirsin.
Herkes dua ediyor. "ev"lenmek. bilirsin,
benim içim "aşk"sızken yetimdir
evet işte bu:
"benim içim aşksızken yetimdir."
sussam. kalbim ağıracak.
back.
18 Kasım 2010 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
BAHÇEDE ALTIN SARISI SAÇLAR: Bir Macara Hatıratı
BAHÇEDE ALTIN SARISI SAÇLAR: Bir Macara Hatıratı “Annesi Erken Ölen Çocuklar İçin” Rüzgara koyu renk bir elbiseyle çıkmış ağacın, dallar...
-
Boşluğa bağırıyorum, çığrından çıkmış uzun koridorlara. Beyaz ve sonsuz yollara bağırıyorum. Olmasını istediğim düzenin hiçbir zaman olmayış...
-
Tane tane sevdiğim şehirden iki güzel geçti. Dün fatihin vatan caddesinde çiçeklerle birlikte yanımda bir güzel, öbür güzele gider iken içim...
-
-Alaçatı notları- Denizin uçsuz bucaksız izlenebildiği, suyun sükunetle hemhal olduğu, karşı kıyılarda dağların siluetinin bir resim tabl...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder