11 Kasım 2010 Perşembe

Sarhoşluk

Gemileri nereye götürüyorduk ki, nereye kaçıyorduk, meselemiz neydi?
Uykumuzda biriktirdiğimiz rüyalardan yapılmış kahvaltılar sonrası
Bir morg sefası düşünecek değildik, yüzümüzü yıkayacaktık örneğin
Öncesiz, kapı aralıklarında bekleyecektik, çocuklardan utanmadan
Üstelik güvertesiz bir gemide düşünemezken, bıkmadan salınacaktık
Her dalgada, her fırtınada, her sarhoş olduğumuzda.
Dünya sallanacaktı, biz sallanacaktık, anılarımız örneğin
Duvarda asılı duran her şey gibi, farkında olmayacaktık az sonra sevinçlerimizin

Bu da çok konuşulacak gibi

Ben bir sigara içeceğim, sen gireceksin aramıza
Zaman farkıyla kazanılan yarışlar ortasında
Ben bir at olacağım örneğin, sonsuz bir saygıyla
Seveceğim sonsuz bir arzuyla, sonra intikam gibi
Sonra ilk bahar gibi, sonra bir nefes ötemizde duran
Kül tablamızdan anlaşılacak her şey
Yazılmış bir romanı oynar gibi örneğin
Bıkmadan deneyeceğiz aynı rolü, usumuz hep yeniden
Denenmemiş gibi, koşacak dörtnala
Ta ki kazanana, ta ki sonsuza, ta ki tamamlanana dek
Şu çılgınlık vurulduğunda kırmızıya
Eklenecek ne çok ünlem olacak aramızda

-hepbeklerkenhiçbirşeyimizyokkenyadaolduvarsaymışkenbedenimdeve ruhumdakarmaşıkbir İLKbahar,örneğin.-

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GELEN MESAJ

Uzunca zamandır işlediği nakışı sehpanın üzerine bıraktı ve telefonuna gelen mesaja baktı. Yüzü ekşi bir tat almışçasına büzüştü ve kendin...