20 Şubat 2012 Pazartesi

Tanrı bizi korusun / Rabia Görmüş


-Le Trio Joubran'nın Masar'ı eşliğinde-

Dünyanın mutlaka bir bildiği vardır,
benim bilmediklerimin yanında.
 İnsanların hepsi çok şey biliyor ki
tanrı bizi korusun.
Dilime sürülmüş bir ateşin yangınıyla tutuşurken
 hem de, bu şehirde üşümemek olanaksız.
 Kış çetin, arzu istek bırakmıyor adam adamda.
 Anlayacağın bir başına bakakaldığım,
 donakaldığım bu dünya hayatında,
çok şikayetsiz yaşamaya gayret gösteriyorum.
Tanrı
bizi korusun.
Tanrı dedim
 beni aforoz edecekler olmayacak mı?
 Ya da hasbelkader bir yanlış cümle
insanı ateşe götürmeye yetmeyecek mi? Anlamam.
 Anasını satanlar var dünyanın,
 kulaklarım şahit ben değil.
 Şiire kucaklama  gözüyle bakmak yahut
 adam anlamıyor napalım. Basmayan çok zorlamasa.
Ben zorladığımda aptal oldurttu beni dünya.
 Adamı basmıyorsa hafakan
 adama basmıyorsa, adam kurnaz, adam belden aşağı,
 adam kibir deposu.
 Dünyasını satmıyor, ahireti bedavaya.
Güven kendine. Ne büyük şeref. İlk önce fikrimi çaldıklarını sanmıştım.
Kurduğum cümleler, kareleri fotoğraflarımın,
elimi attığımın çoğalması, çağlaması,
benden değil yaradan bilir. Şüphesiz.
Ama haksızlık edenlere şeref sunulmamış sanki,
 habire kadeh tokuşturanlar yok mu,
 ne desem boş. Ağlamak geliyor, hüngür hüngür hem de.
Boşver dediğimde, hep o şiir gelmiyorsa aklıma ne olayım.
 Ama boşvermeliyken duyduğum hüznü,
bu şehir hiç bilemeyecek.

Şimdi herkes kadar, karanlık bir oda baskılarından nasibini almış bir fotoğraf kadar lekeli benim kalbim. Çünkü yedi yılımı yemiştir benim aşk. Kahrolası. Zorlamamalı.
Güneşim çok karardı. Tutuluyorum sanki.
Hakkım mı, belirsiz. Tanrı bizi korusun.
rabiagrms photography


Nar Ağacı Güzellemesi

İçimdeki acıyı tanıyorum. Uzun yıllardır içime çöreklenmiş olan o büyük acıyı. Kirpiklerimin enstrümanımın telleri gibi titreştiği o büyü...