9 Nisan 2022 Cumartesi

Bir İskelet Kadın Şiiri

 


“kalbimi bir çiçek gibi açtıran tüm kadınlara”

Karahindiba ağırlığında bir gece
beyaz bir çarşafın kalbine usulca sarılmasıyla
 bir kadının kırgınlıkları bir kadehin dibine çökerken
korkmuş bir kedi gibi, yıldızlı geceden kalma
ya da dün geceki tamamlanmamış ifadelerin doruğunda
pamuk tarlasından duyulan şimşeklerin habersiz üzerine gelişiyle
birbirine karışmasıyla seslerin,
ürperdi kadın.
gözyaşı bir aksa, ah bir aksa…  rahatlayacaktı.


kırmızı ipin kalbine dolanması, uyandırıyordu bedenini
kırmızı bir elma masada duruyordu, ısırılmamış
bir çiçeğin bir nefesle dağılışı gibi dağılıyordu, duygular
kırmızı, bedenini ele geçiriyor kadının.
Duruyordu, sakinliğini korumaya çalışıyor, müziği duyuyordu.
Dantelli bir masa örtüsünün üzerindeki defterden
ritmi belirsiz bir müzik yükseliyor, gözleri gül olmuş adamı izliyordu
deftere düşüyordu kalbi, ‘nasılsın?’ soruna “ahh” diyor,
“kalbim nasılsın?” , "kalbim nasılsın?"
sanki bir cümleyi yeniden başlatmak istercesine,
sanki umudu yeniden düşlercesin,
sanki masadaki elmayı dişlercesine,
ve adamın gözlerinden kana kana su içercesine…

Bir müzik yükseliyor içinden, defteri açıyor, ah sesiyle
yapamadıklarını koyuyor masaya, dantelli masa örtüsü büzüşüyor
kirpiklerinde duran gözyaşı masaya ve deftere düşüyor
kadehin, yıldızlı gecenin, karışan duyguların, tamamlanmamış ifadelerin
ağırlaşmasını ve kor olmadan küle dönüşünü izliyor.

Birden kırmızı ipin hareket ettiğini hissediyor, kalbinin döndüğünü, duyduğunu
kalbinin salına salına hareketlendiğini hissediyor,
“kalbim nasılsın?”
“acıların ağırlığını astım, beyaz bir çarşaf gibi iplere”
diyor, kalp susmaz çünkü, ses verir.
“kalbim nasılsın?”
“durdum, akan bir nehrin beni arındırması niyetiyle”
diyor, kalp hisseder çünkü, ses verir.

Ah dedi kadın, kalbi terennüm ile ah dedi,
kırmızı ip kımıldandı, kırmızı ip dansa başladı, kalbi çözülmeye başladı
sordukça çözüldü, çözüldükçe sordu, her birini usul usul ağırladı soruların
cevapların kimine izin verdi, gittiler,
kimileri kalıp demlendiler içinde.

Kırmızı ipin ucunda diğer kadınlar vardı, ağladığında sarılan
güldüğünde kahkahalarla eşlik eden kadınlar.
ve tastamam olabilmesi için çıktığı yolculuklarında
onunla ritim tutan, ağıt yakan, dans eden, kahkaha atan kadınlar.
hepsi bir bütünün parçası, hepsi ruhuna eşlikçi.
Hissettikçe hafifledi kadın, masaya döndü, defterine, kalbine, evine
ruhuna döndü ve ellerini koydu kalbinin üzerine
dedi:

“kalbim nasılsın?”

 

Rabia Görmüş

09 nisan 2022

 



 

Nar Ağacı Güzellemesi

İçimdeki acıyı tanıyorum. Uzun yıllardır içime çöreklenmiş olan o büyük acıyı. Kirpiklerimin enstrümanımın telleri gibi titreştiği o büyü...