"yağmaktan bıkmış bir yağmur gibi dindim" baki ayhan t.
artık zamanı gelmişti, durup durup ağlamakları terkettim. çünkü insanın hayatındaki en önemli şeyin aslında kendisi ve dolayısıyla ahireti olduğunu bildiğimden olsa gerek ki, uzun yolculuklara çıkıyorum kendimce. bırakmıyorum kendimi tek başına örneğin.
sabahın erken saatlerinde kalkmayı seviyorum, mutlu değilim belki, çok sevinçli değilim evet ama kötümserde olmayacağım artık. allahın izniyle. dindim.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
BAHÇEDE ALTIN SARISI SAÇLAR: Bir Macara Hatıratı
BAHÇEDE ALTIN SARISI SAÇLAR: Bir Macara Hatıratı “Annesi Erken Ölen Çocuklar İçin” Rüzgara koyu renk bir elbiseyle çıkmış ağacın, dallar...
-
Boşluğa bağırıyorum, çığrından çıkmış uzun koridorlara. Beyaz ve sonsuz yollara bağırıyorum. Olmasını istediğim düzenin hiçbir zaman olmayış...
-
Tane tane sevdiğim şehirden iki güzel geçti. Dün fatihin vatan caddesinde çiçeklerle birlikte yanımda bir güzel, öbür güzele gider iken içim...
-
-Alaçatı notları- Denizin uçsuz bucaksız izlenebildiği, suyun sükunetle hemhal olduğu, karşı kıyılarda dağların siluetinin bir resim tabl...
O kadar emin olmayın derim ben. Dinmek güzel şey, insan arzuluyor bunu lakin ben yaradılışımızın buna uygun olduğundan şüpheliyim. Dinmek belki biraz görmezden gelmek demek. Gören ruhun (her şeyi tüm açıklığıyla görmedikçe -ki bu ne kadar mümkün takdirini size bırakıyorum) çalkantısız olması... Zor sanki.
YanıtlaSilkimbilir belki...
YanıtlaSillakin arasırra kaldırıp yarayı acıtsam da, herşeyi kendi kontrolümde tutmanın (insanı olarak üzerime düşen görevlerimin ya da) sınırındaki satırlarımdı.
mesela sevmekten vazgeçmek isayı. hayır adı dahi anmamak.. iç sızlamasının terketmesi. nefrete dönüşmüş hal travması.
ve dahi birçok şey birden.