31 Mart 2020 Salı

YAS


Kafamda deli sorular…
 Her şey bir pamuk ipliğine bağlı ve sanki az sonra her şey bitmiş olacak. Aynı zamanda, az sonra her şey yeniden başlayacak. Yaşamak, nefes almanın cazibesiyle kavrulmuş bir tutam zevktir. Hiç gitmeyecekmiş gibi ve sonra hep gidecekmiş gibi. Ellerimden sızan kum taneleri, gözlerimin gördüğü sonsuz bahçe, kalbimle hissettiğim diğer yarım, ayaklarımın yürüdüğü sahiller, kokusunu aldığım nergisler, rüzgarın rengi, ağaçların çiçeğe duruşu, süt ve sütün tadı, beyaz sandığım boşluk, verilen ve  verilmeyen tüm duygular, annemin olmayışı; annem bir boşluk ve ben boşluğun yavrusu; insanı içine çeken dünya. İnsanı dışına çıkartamayan korku. Gece susuzluğuna uyanan dudak, işitmekten sağır olunan, tedirgin eden ölümün varlığı. Burası. Kalbime sorsanız, hep söyleyecek bir sözü vardır. Sahi, bir çınar nasıl devrilir?  -Teslimiyet.-

Kafamda deli sorular… Bir dünya nasıl dört duvarla örülür?

Koşar adım dinliyorum, sabah telefonuma gelen mesajı… Bir ölümün perde arkasında olanları bilmeden ve bu beni nereye götürüyor. Duygum, duygum, duygum… Kayboldum. En yakınımdaki sevdiğime gittim. Kolları, elleri, varlığı… En sevdiklerimi kaybettiğimi düşündüğüm bir dünyaya doğmuşum ben. Benim bunca yıllık yaşantımda her bir sevdiğimi kaybettiğimde yaşadığım hissim şuymuş: ben her ölümle yeniden toprağa verirmişim, annemi... Yas.

Kafamda deli sorular… Yas tutmak kalbin kas kaybına neden olur mu?

Sakince dinliyorum kalbime geleni. Mırıldandıklarını, sustuklarını, çığlıklarını. Bedenime aktardıklarını… Yas, bir sürecin en acı kısmından sonra insanda geriye kalan tablonun perişanlık çizelgesi. Tüm çığlığı boşluğa uzatmışsın da dans ediyormuş gibi. Kendi kendine mırıldanıyormuş gibi. Tüm zamanların, için ve dışın, iyiliğin ve kötülüğün, güzelliğin ve çirkinliğin, mutluluğun, zenginliğin, başarının askıya alındığı hal. Anlamlandırmaya gebe, inanmaya gebe, uyanmaya gebe. Yas. Dudak kilitleyen, kalbi coşturup oradan oraya sürükleyen feryat meydanı. Yas.

Kafamda deli sorular…Şimdi sen nereye gideceksin anne? 

Bunun cevabını alan çocuklar hep güvende. Annenin ve anneliğin yası tutulmaz çünkü öyle ölümsüzdür ki... Ve kim bilir bugün dünya, dört duvar arasında, kaç tane çocuğu annesiz bıraktı? Ve bugün kaç tane çocuk annesine kavuştu… Bilinmez zira kapıyı açan da kapıdan bakan da hep bir duyguda: teslimiyet.

Kafamda deli sorular…
Şahit miyiz dünyada olanlara?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GELEN MESAJ

Uzunca zamandır işlediği nakışı sehpanın üzerine bıraktı ve telefonuna gelen mesaja baktı. Yüzü ekşi bir tat almışçasına büzüştü ve kendin...