büyük büyük şehirler gezen adamların peşine taktılan hayallerimizin tüm kırıklığına rağmen, boş gezenin boş kalfası olmaktansa, o sıralarda oturup bu sıralarda kalbimize hançer saplanıyormuş hissini bırakaraktan, gülümsemelerden geçmekte varmıştır. öyle ki kanı çekiliyormuşcasına bembeyaz olmuş bir kadının sızlayan kalbinden sorumlu olan o şehirler midir? yoksa hapis ediyormuşcasına elleri demirlerde bekleyen zirve yorguncuları mıdır? yoksa daha bilmem kaç bahar geçecektir. beklemeklerde olan ruhumuzun tek arzusu:
"hakkıdır hakka tapan ruhumuzundur istiklâl"
19 Kasım 2012 Pazartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
GELEN MESAJ
Uzunca zamandır işlediği nakışı sehpanın üzerine bıraktı ve telefonuna gelen mesaja baktı. Yüzü ekşi bir tat almışçasına büzüştü ve kendin...
-
İçimdeki acıyı tanıyorum. Uzun yıllardır içime çöreklenmiş olan o büyük acıyı. Kirpiklerimin enstrümanımın telleri gibi titreştiği o büyü...
-
Gezi programlarının en sevdiğim kısmı eve dönmek. İkincisi ise benden kalan izlenimleri yazıya dökmek. Herhangi bir kültür gezisinde, bana...
-
'Werther'in acısında donma hali' Kara somun, adamın kalbinde bir...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder