24 Eylül 2023 Pazar

Büyülü Neşe ve Labirent

Zeytin ağacının dallarından sarkan sakinlik Kırmızı bir labirentin basamaklarını yudumluyor, ıssızlığın geniş koridorlarında beyaz tenli genç kızlar ve esmer adamlar karışıyor at seslerinin şaha kalktığı yerden, göğe göğü karışıyor labirentin nal sesleri rüzgarla sevişiyor, mırıltısı duyuluyor tüllerin kokusu geliyor içerilere hanımellerinin ve hangi meyveye durduysa şifa damıtıyor ağaçlar portakalların renginden biliniyor hangi mevsim, hangi ırmağın içinden, nasıl kucaklıyor doğayı doğa labirentte nasıl sarıyor içindekileri; nar ağaçlarının bereketi, gücü, güzelliği, bilgeliği, kulaklara küpe olan çiçekleri… enfes çiçeklerin dokusu, kokusu, insanı kutsayan yüceliği… Bütün masalların kahramanları labirentte dinleniyor bütün sohbetlerin, bütün dünya nimetlerinin, insanların gözlerindeki ışığın ve kabulün samimiyetle sarmaşdolaşlığı derin nefes alan yeryüzü, ihtişamıyla bedenlerin ikamet ettiği daha aşağılarda, yerin altında, iç içe kapılardan geçiyor ruhları genç kızların saçları mor salkım tanelerinin renginde, şarkıların türkülerin nara attığı koridorlardan; yıların dansa durduğu kapı eşikleri, haberci kuşların kanat çırptığı, kokusu içi dağlayan nergislerin eşliğinde şahmeran ışıldırıyor, tanrısal kutsamayla belirginleşiyor etrafın karanlığı. “Şahmeran hangi kapısındasın aşkın?” Nefesi ve ritmini karanlığın, ışığı ve aydınlığını kalbin, içiçe geçmiş kapıları ve uzanan ellerin çoğalışını, düşün şahmeran güneşi, ayı, yıldızları ve zeytini… hangi kapısından geçiyorsa aşkın, bir nefes bırakıyor oraya, hangi nefesi bıraktıysa renkleriyle çağıldıyor ırmaklar akmanın enfes hazzında duruyor zaman, duruyor mekan ve sızı bütün uygarlıkların yoğrulduğu labirentte, kırmızı iplerle görünmez körlük ve görmek üzerine yazılıyor kitabelere ağıtlar ve raks kurtların uluduğu ışıksız dolunaylı bir gecede taşların yumuşayarak tüye dönüştüğü masalların eşliğinde suya düşüyor ay ve yakamoz ve aşk su bulanıyor, su bulanıyor ve su içer gibi gecenin aydınlığını ferahlıyor. Büyülü neşe, hayat ağacının dalında bir diyara akıyor kalbine duruluk veren ejderha sırdaşlığıyla, dilleri kopartılıyor tüm yasakların dile gelen tüm tehlikeler bir bir bırakıyor kalelerini üzerimize çıplaklığın rahim nakışı işleniyor hakikatin nakışı üzerimizde bir çiçek gibi duruluyor ve fonda, bütün masalların en aşklı tınısı dolunay ve denizin meşki yakamozlar labirentin göğüne asılıyor, seyri sefer ediyor kalp, beden ve ruh hayatın öldürülmüş tüm ruhları diriliyor bu tınıyla şahlanıyor at, kıvrılıyor yılan, uluyor kurt ve raks ediyor kapısında aşkın çemşit açıyor hanımelleri tüm kokularıyla, açılıyor bahçede sofralar o gece o sofraların bereketiyle yedi gün yedi gece… labirent masalın dört nala ilerleyişinde sürüyor, masal labirentin karmaşıklığında duruluyor, su yakamozda, ay suda, içkin ve aşkın her hal göğe tırmanışta… Aşk, şahmeran, kapılar ve haz… Masal devam ediyor… 24 Eylül 2023, Pazar

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

GELEN MESAJ

Uzunca zamandır işlediği nakışı sehpanın üzerine bıraktı ve telefonuna gelen mesaja baktı. Yüzü ekşi bir tat almışçasına büzüştü ve kendin...